Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinde Muvazaa Olgusu

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

MUVAZAA İDDİASI

 

            Türk Borçlar Kanunun 611. maddesi uyarınca; Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” Şeklindeki hükmü ile görüldüğü üzere taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir sözleşme türüdür. Başka bir deyişle ivazlı bir sözleşmedir.

            Hemen belirtmek gerekir ki, ölünceye kadar bakma sözleşmesi TBK’nun 612. Maddesi gereğince miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerekmektedir. Uygulama çoğunlukla noterler aracılığı ile yapılmaktadır. Aksi takdirde geçersiz sayılır.

Öte yandan bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için bakıma muhtaç kişinin sözleşmenin yapıldığı sırada özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir.

            Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmış ise uygulama da yanında muvazaa iddialarını da gündeme getirmektedir. Kanun hükmünce bu tür sözleşmelere dayalı bir devir işleminin muvazaa ile illetli olduğu iddiasını ileri sürülmesi her zaman mümkündür, önünde bir engel bulunmamaktadır. İş bu sebeple bakıma muhtaç kişi bu sözleşmeyi yaptıktan sonra vefat etmesi durumunda genellikle çocukları muvazaa iddiasını gündeme getirmektedir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanması olacaktır.

Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı devrin muvazaa ile bağlantılı olup olmadığının saptanabilmesi için; “sözleşme tarihinde murisin yaşı, genel sağlık durumu ve fiziki, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, devredilen malın, tüm mal varlığındaki oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı” gibi bilgi ve olguların göz önüne alınarak muvazaa iddiasının saptanması gerekir.

 

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İle İlgili Yargıtay Kararları

            Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde murisin yaptığı devir işleminin gerçek irade ve amacının kendisine bakılması olup olmadığı değerlendirilmelidir. (Y1HD. 2006/6609 E.- 8314 K.)

            Miras bırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının tespiti için sözleşme tarihine göre murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu vs. gibi bilgi ve belgeler dikkate alınmalıdır. (Y1HD. 2006/12445 E.- 13020 K.)

            Ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı olduğu için tenkisi istenemez. Ancak saklı pay açıkça ihlal edilmişse tenkisi istenebilir. (Y16HD. 2010/2402 E.- 2627 K.)

            Çekişmeli taşınmazın ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilmesi halinde, bu tür akdin ivazlı olduğu dikkate alınarak yapılan temlikler yönüyle tenkis iddiasının dinlenmesi söz konusu olmaz. (Y1HD. 2012/9465 E.- 13348 K.)

Miras bırakan tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca devredilen tapu kayıtlarının, miras bırakanın asıl amacının mirastan mal kaçırmak olduğu nedeniyle iptali, olmazsa tenkis istemleri kademeli olarak ileri sürülebilir. (Y1HD. 2001/14753 E.- 140 K.)

            Evlilik birliğinin gerçekleşmemesi halinde iradenin fesada uğratılması nedeniyle ölünceye kadar bakma akdine konu edilen payın geri istenmesi mümkündür. (Y1HD. 2009/12596 E.- 1026 K.)

            Davalının bakım görevini yerine getirdiği sabitse, muris muvazaasına dayalı davanın reddi gerekir. Çünkü ortada mirastan mal kaçırma yoktur. (Y1HD. 2020/14400 E.- 81 K.)

            Temlikin makul oranda olup olmadığının değerlendirilmesi için murisin ölüm tarihinde adına kayıtlı veya mirasçılarına intikal eden tüm taşınmazlar araştırılarak söz konusu dava dışı bu taşınmazların değerleri keşifle saptanması gerekir. (Y1HD. 2021/283 E.- 3929 K.)

           

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Makaleler