Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat ve Tazminatın Koşulları

BOŞANMA
SEBEBİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
MADDİ TAZMİNAT
Türk
Medeni Kanunun 174/1 uyarınca “Mevcut
veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az
kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.” Şeklinde
düzenlenmiştir. Dikkat edilirse anılan düzenlemeye göre kusursuz veya daha az
kusurlu taraf talep edebilecektir.
Bu tazminat kalemi boşanmanın eşlerle alakalı mali
sonuçlarındandır. Ayrıca Fer’i sonuçları arasında yer aldığı için hâkim istek
doğrultusunda tazminata hükmedebilecektir. Kendiliğinden harekete
geçemeyecektir. Zamanaşımı süresi evliliğin boşanma hükmünün kesinleşmesinin
üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Maddi tazminat talebi boşanma
davası ile birlikte istenebileceği gibi bağımsız bir dava ile de istenilebilir.
Fakat bağımsız dava ile istenilmişse harca bağlıdır.
Şimdi Yargıtay’ın maddi tazminat talebi hususunda
yerleşmiş olan içtihatları çerçevesinde konumuzu anlatmaya başlayalım. Ama
konuya başlamadan önce belirtmekte fayda var ki bu emsal kararları sizin
dosyanızdaki somut olaya göre değerlendirip kullanmalısınız bu çalışmamdaki
amacım basmakalıp bir hukuki çalışma ortaya koymayıp emsal kararlarla genel
çerçeveyi oluşturup temel mantığını anlaşır kılıp sonraki tüm somut olaylarda
bu temel üzerinden hukuk yapabilmektir.
Maddi
Tazminatla İlgili İçtihatlar
Davranışları
yönlendirmede (davranışlarının iradi olmadığı) kusuru olan eş maddi tazminattan
sorumlu tutulamayacaktır. Somut olayda ‘‘Davacı- davalı kocanın akıl
hastası olması nedeniyle davranışlarının iradi olmadığı ve bu sebeple kusurlu
kabul edilmeyeceğinden davalı- davacı kadın yararına maddi tazminat
verilemeyecektir.’’ (Y2HD, E.
2010/6731, K. 2011/9991)
Boşanma
davasında eşit kusurlu eş yararına maddi tazminata hükmedilemez. “Toplanan delillerden karşılıklı hakaret ve
güven sarsıcı davranışlarda bulunan her iki eşin eşit derecede kusurlu
bulunduğu anlaşılmaktadır.” (Y2HD,
E. 2010/1717, K. 2011/5061 )
Ağır
kusurlu eş yararına maddi tazminat verilmez. (Y2HD, E. 2010/14541, K. 15528)
Maddi
tazminatı para olarak veya ayın olarak isteyebilir. Ayın kelimesinden
kastedilen eşya olarak istenmesi mümkündür. (Y2HD, E.
2010/9475, K. 2011/10885)
Faiz
talebi olmadan faize hükmedilemez. Taleple bağlılık ilkesi gereği hâkim
tarafların talepleriyle bağlıdır talepten fazlasına hükmedemez. (Y2HD, E. 2016/11131, K. 2018/1753 )
Maddi
tazminat davasında faiz başlangıcı boşanma davasının kesinleşmesi tarihinden
itibaren hükmolunacaktır. (Y2HD, E. 2016/9421, K. 2018/466)
Maddi
tazminat boşanma davası ile birlikte talep edilmişse faiz için başlangıç tarihi yukarıdaki karar gibi “boşanma kararının kesinleşmesi tarihi’’ iken boşanma hükmünün kesinleşmesinden
sonra bağımsız bir dava ile talepte bulunulmuşsa “dava tarihinden itibaren’’ faiz
işletilecektir. (Y2HD, E. 2010/ 13372,
K. 2010/15742)
Maddi
tazminat talebi için ıslah dilekçesiyle faiz yürütülmesi isteğinde bulunabilir
taraflar.
Dava
dilekçesinde davalıdan tazminat istemediğini bildiren beyan tazminat
haklarından feragat niteliğindedir. (Y2HD,
E. 2009/17748, K. 2010/19080)
Davadan
feragat davanın fer ’ilerini de kapsar. (Y2HD,
E. 2011/10538, K. 2011/11632)
Anlaşmalı
boşanma isteğiyle açılmış olan dava da tarafların anlaşamamaları sonucunda
davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşmüşse artık tarafların dava
dilekçesindeki boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin beyanları bu isteklerinden
feragat olarak değerlendirilemez. “Somut
olayda davacının sunmuş olduğu anlaşma protokolde, karşı tarafın nafaka, maddi
ve manevi tazminat istemediğine ilişkin beyanda bulunmuş olması ancak anlaşmalı
boşanma halinde bağlayıcı olur. Tarafların protokol hükümleri üzerinde
anlaşamamaları hasebiyle dava dilekçesindeki boşanmanın mali sonuçlarına
ilişkin beyanları bu taleplerinden feragat olarak değerlendirilemez.” (Y2HD, E. 2011/2011, K. 2011/22275)
Mahkemece
hüküm altına alınan maddi tazminat taksitle ödenebilir yeter ki taraflar
anlaşmış olsunlar. (Y2HD, E. 2010/6933,
K. 2011/7459)
MANEVİ
TAZMİNAT
Boşanma
sebebiyle manevi tazminat Türk Medeni Kanunun 174/2 uyarınca “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden
kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî
tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.’’ Şeklinde
ifade edilmiştir.
Bu davada boşanma
davası içinde talep edilebileceği gibi bağımsız bir dava ile de
istenilebilecektir. Fakat bu durumda harca bağlıdır. Ayrıca tazminat alacağı da
bir yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Ve yine elbette boşanma hükmünün
kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Manevi
Tazminatla İlgili İçtihatlar
Manevi
tazminat talebinde bulunan tarafın zenginleşmesine yol açacak miktarda manevi
tazminat takdir edilemez. (Y2HD,
E.2010/9941, K. 2011/10750)
Kişilik
haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak manevi tazminat takdir edilmelidir.
“Somut olayda tarafların tespit edilen
ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri,
paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve
beklenen menfaat dikkate alınarak takdir edilmelidir.”(Y2HD, E.2010/10510, K. 2011/10923)
Kişilik
haklarına yönelik saldırının mevcudiyeti ispatlanmamışsa manevi tazminata
hükmedilemez. (Y2HD, E.2010/11606, K.
2011/11975)
Boşanma
davasında boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevi
tazminata hükmedilemez. (Y2HD,
E.2010/16444, K. 2011/12656)
Boşanma
davasında ağır kusurlu eşe manevi tazminat verilemez. (Y2HD, E.2010/14541, K. 2011/15528)
Davranışları
iradi olmayan (akıl hastası, kısıtlanmış olması vs. gibi) eş manevi tazminat
ile sorumlu tutulamayacaktır. (Y2HD,
E.2010/13933, K. 2011/15363)
Davranışları
iradi olmayan eş yararına manevi tazminata hükmedilebilir. Yani koşulları varsa
davranışlarında iradi olmayan eşin kişilik haklarına saldırı mevcutsa akıl
hastası olması lehine tazminata hükmedilmesine engel değildir. (Y2HD, E.2010/13714, K. 2011/15057)
İstek
aşılarak talepten fazlasına manevi tazminat olarak hükmedilemez.(Y2HD, E.2010/5760, K. 2010/7903)
Boşanma
davasında manevi tazminat talebi için faiz isteği olmadan hâkim faize
hükmedemeyecektir. (Y2HD, E. 2016/11131,
K. 2018/1753 )
Manevi
tazminat davasında faiz başlangıcı boşanma davasının kesinleşmesi tarihinden
itibaren hükmolunacaktır. (Y2HD, E. 2016/9421, K. 2018/466)
Manevi
tazminat boşanma davası ile birlikte talep edilmişse faiz için başlangıç tarihi yukarıdaki karar gibi “boşanma kararının kesinleşmesi tarihi’’ iken boşanma hükmünün kesinleşmesinden
sonra bağımsız bir dava ile talepte bulunulmuşsa “dava tarihinden itibaren’’ faiz işletilecektir. (Y2HD, E. 2010/ 13372, K. 2010/15742)
Islah
dilekçesiyle tazminatlara faiz yürütülmesi isteğinde bulunabilir taraflar. (Y2HD, E. 2010/7549, K. 2011/8726)
Boşanma
hükmünün kesinleşmesinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken ıslah tarihinden
itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kısaca boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminat boşanma hükmünün
kesinleşmesi ile muaccel olacağından kesinleştikten sonra faiz yürütülmesi
gerekmektedir. (Y2HD, E. 2010/10565, K.
2011/11269)
Dava
dilekçesinde davalıdan tazminat istemediğini bildiren beyan tazminat
haklarından feragat niteliğindedir. (Y2HD,
E. 2009/17748, K. 2010/19080)
Davadan
feragat davanın fer ‘ilerini de kapsar. (Y2HD,
E. 2011/10538, K. 2011/11632)
Anlaşmalı
boşanma isteğiyle açılmış olan dava da tarafların anlaşamamaları sonucunda
davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşmüşse artık tarafların dava
dilekçesindeki boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin beyanları bu isteklerinden
feragat olarak değerlendirilemez. “Somut
olayda davacının sunmuş olduğu anlaşma protokolde, karşı tarafın nafaka, maddi
ve manevi tazminat istemediğine ilişkin beyanda bulunmuş olması ancak anlaşmalı
boşanma halinde bağlayıcı olur. Tarafların protokol hükümleri üzerinde
anlaşamamaları hasebiyle dava dilekçesindeki boşanmanın mali sonuçlarına
ilişkin beyanları bu taleplerinden feragat olarak değerlendirilemez.” (Y2HD, E. 2011/2011, K. 2011/22275)
Affedilmiş
olaylar dikkate alınarak manevi tazminata hükmedilemez. “Somut olayda tarafların bir araya gelmesi affedilmiş olaylar dikkate
alınarak davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş olması
usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir”. (Y2HD, E. 2011/9234, K. 2011/9158)
Duyuma
dayalı beyanlara dayanarak manevi tazminata hükmedilemez. Tarafların davalının
başka kadınla yaşadığı iddiaları davacı ve çocuklardan duyuma dayalı olup
itibar edilmez. (Y2HD, E. 2010/9279, K.
2011/9855)
Davacı
tanıklarının davacıdan aktarma anlatımları manevi tazminat verilmesine dayanak
yapılamaz. Kısaca tanıklar davadaki beyanlarında davacı kadının davalı
kocasının başka kadınla ilişkisi olduğunu kendisinden duyduklarını ifade
etmeleri sabit kabul edilemez. Davalı koca tarafından davacı kadının kişilik
haklarına saldırı teşkil eden bir eylemin varlığı ispat edilememiştir… (Y2HD, E. 2011/17102, K. 2011/15912)
Şimdi emsal kararlar
ışığı altında manevi tazminat kapsamı olan durumlarla olmayan durumları kısaca
anlatmaya çalışacağım fakat yukarıda konumuzun başında belirttiğim gibi bu
emsal kararlar somut olaydan olaya farklılık arz edecektir. Basmakalıp olarak
benimseyip olayımıza uygulamamız pek sağlıklı olmayabilir. Benim yapmaya
çalıştığım temelini oluşturup somut olaydan olaya bu temel üzerinden
yürümektir.
Aslında buradaki temel
noktamız manevi tazminat talep eden kişinin kişilik
haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığıdır yolumuzu bunun üzerine
çizeceğiz.
Manevi
Tazminat Kapsamına Girmeyen Nedenler
Eşlerden
biri tarafından sadece evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmeme
sebebiyle boşanma kararı verilmesi neticesinde karşı tarafın manevi tazminat
talebi reddedilmelidir. “Davalı
erkeğin sebat edip bir işe çalışmadığı davacı ve müşterek çocuğun ve evin
ihtiyaçları ile ilgilenmediği anlaşılmış” kadının kişilik haklarına saldırı
teşkil eden bir durumun söz konusu olmadığı hasebiyle manevi tazminata
hükmedilemez. (Y2HD, E. 2016/12830, K.
2018/2598)
Tarafların
birinin birlikte yaşamaktan kaçınması sebebiyle manevi tazminata hükmedilemez. “Toplanan
delillerden davalı kocanın düğün töreninden sonra davacıyla birlikte yaşamaktan
kaçındığı mahkemenin de bu nedenle davalıyı kusurlu sayarak boşanmaya karar
verdiği anlaşılmaktadır”. Burada
kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir durumun söz konusu olmaması
sebebiyle manevi tazminata hükmedilemez. (Y2HD,
E. 2010/18095, K. 2011/3598)
Kocanın,
eşini kendi ailesi ile birlikte yaşamaya zorlaması manevi tazminata
hükmedilmesine sebep değildir. “Somut
olayda davalı kocanın bağımsız konut temin etmediği ve eşini ailesi ile
yaşamaya zorladığı sabittir. Bu durum kadının kişilik haklarına saldırı
niteliği taşımadığı için manevi tazminata hükmedilemez.’’ (Y2HD, E. 2009/4879, K. 2010/6852)
Manevi
Tazminat Kapsamına Giren Sebepler
Davalı
erkeğin eşine ilgisiz davrandığı, eşine ısınmadığını ve onu sevmediğini
başkalarının yanında söylemişse manevi tazminat verilmelidir. Çünkü kadının
kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. (Y2HD,
E. 2016/12243, K. 2018/2636)
Davalı
erkeğin bağımlılık derecesinde kumar oynadığı, bu suretle ailesini darlığa
düşürdüğü, davacı kadın rahatsız olduğunu ifade etmesine rağmen bekâr erkek
arkadaşlarının evde zaman zaman yatılı kalmasına izin verdiği yapılan
soruşturmadan anlaşılmaktadır. Bu olaylar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil
ettiğinden manevi tazminata hükmedilmelidir. (Y2HD, E. 2015/42, K. 2015/13866)
Kocanın
başka bir kadınla hayat sürmesi ve bu kadından evlilik dışı çocuğunun olması
istek durumunda kadına manevi tazminata hükmedilmelidir. Kocanın sadakat
yükümlülüğüne aykırı davranışı ve karısının kişilik haklarına saldırı
niteliğindedir. (Y2HD, E. 2010/10742, K.
2011/12500)
Kocanın
karısını etnik kimliği üzerinden aşağılaması manevi tazminat verilmesini
gerektirmektedir. “Toplanan delilerden,
davalı kadının evlilik birliğine ilişkin görevlerini gereğince yerine
getirmediği; davacı kocanın da davalının etnik kimliği üzerinden davalıyı
aşağıladığı anlaşılmaktadır.” (Y2HD,
E. 2011/1205, K. 2011/22581)
Bu emsal kararda manevi
tazminata hükmedilmemiştir. Sebebi iki tarafın eşit kusurlu olması yüzündendir.
Fakat sizin somut olayınızda etnik kökenden dolayı aşağılama olup
müvekkilinizin kusuru olmazsa bu karar kullanılabilecektir.
Eşini
haksız yere hırsızlıkla itham etme manevi tazminat verilmesini
gerektirmektedir. Apaçık kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği için
manevi tazminata hükmedilmeli. (Y2HD, E.
2010/12702, K. 2011/14390)
Eşine
“beğenmiyorum’’ denilerek yatağı ayıran eşe isteği durumunda manevi tazminat
takdir edilmelidir. “Davalı kocanın bu
beyanı neticesinde kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup ağır ya
da eşit kusurlu olmayan davacı kadına manevi tazminat hükmedilmelidir.’’ (Y2HD, E. 2010/5141, K. 2010/7751)
Kürtaja
zorlanan kadına manevi tazminat verilmelidir. “Toplanan delillerden; davalı kocanın, davacı eşine kürtaj olması
konusunda baskı yaptığı, eşini istemediğini ve kovduğu anlaşılmaktadır. Davacı
kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup manevi tazminata
hükmedilmelidir.’’ (Y2HD, E. 2010/
13112, K. 2011/14723)
Eşini fuhuş ve zina
yapmakla haksız olarak suçlama manevi tazminata hükmedilmesini gerektirir. (Y2HD, E. 2010/8818, K. 2011/13584)
Eşini evden
kovma manevi tazminata hükmedilmesini gerektirir. “Toplanan delillerden davalı kocanın, eşine zaman zaman şiddet
uyguladığı, en son yaşanan tartışma sırasında seni istemiyorum, eşyalarını al,
defol git diyerek evden kovduğu anlaşılmakla davacı kadının kişilik haklarına
saldırı niteliğindeki davranışları varlığı kanıtlanmış olup davacı kadına
manevi tazminat verilmesi gerekir.’’
(Y2HD, E. 2010/8281, K. 2011/9150)
Karısının hamileliği ile ilgilenmemek manevi tazminatı
gerektirir. “Toplanan delillerden, davalı–davacı kocanın eşinin hamileliği ve buna
bağlı sorunlarıyla ilgilenmediği bu durumun davacı – davalı kadının kişilik
haklarına saldırı teşkil edip manevi tazminatı gerektirir.’’ (Y2HD, E. 2010/10847, K. 2011/6925)