Kamuşlaştırmasız El Atma Davalarında Ecrimisil Talebi

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA DAVALARINDA ECRİMİSİL TALEBİ
Ecrimisil diğer adıyla haksız işgal tazminatı “Türk
Medeni Kanunu’nun 995. maddesinde ve 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı Yargıtay
İçtihadı Birleştirme Kararında da kabul edildiği gibi, başkasının taşınmazını
haksız olarak kullanan kötü niyetli kimse, o taşınmazı haksız olarak elinde
tutmasından doğan zararı ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği
semereleri tazmin ile yükümlüdür.
Bu tanıma baktığımız da üçüncü
kişilerinde haksız işgalini ele aldığını görüyoruz. Ancak bugünkü konumuz
kamulaştırmasız el atma davalarında ecrimisil olacağından tanıma ek olarak;
kamulaştırma yetkisine sahip devlet kamu tüzel kişileri ve diğerlerince kamu
yararı bulunması halinde Anayasaya ve yasalara uygun bir kamulaştırma işlemi
yapmaksızın bir kimsenin taşınmazına el koyması, taşınmaz üzerine bina veya bir
tesis yapar ve taşınmaz sahibinin üzerinde dilediği gibi kullanma hakkını
engellerse, kamulaştırmasız el koymuş olur. Bu gibi durumlarda taşınmazına
kamulaştırmasız el atılan malik haksız işgal ile el konulan dönem için ecrimisil
talep etme hakkı mevcuttur.
Taşınmaz maliki HMK’nın 110. maddesi
uyarınca ecrimisil talebini kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ya da
kamulaştırmasız el konulan taşınmaz bedelinin tahsili için açtığı davada aynı
zamanda el konulan dönem için ecrimisil talep edebilecektir. Aynı zaman da bu
talebini ayrı bağımsız bir dava ile de ileri sürebilir.
Davanın
Taraflarına baktığımızda davacının; haksız olarak işgal eden idareye karşı
ecrimisil talep edebilmesi için “ecrimisil talep edilen dönem itibariyle taşınmaza
tapu ile malik olması halinde davacı sıfatına hak kazanacaktır. Bu sebeple
mahkeme önüne gelen uyuşmazlıkta ilk önce bu şartın sağlanıp sağlanmadığına
bakacak.
Davalı
taraf ise; haksız işgali gerçekleştiren idare olacaktır. Ayrıca haksız işgal de
bulunan idarenin taşınmaza eylemli olarak el koyması yeterli olup, el koymanın
sürekli veya kalıcı olması şartı aranmamaktadır. Hatta işgal fiilinde bulunan
idare sonradan taşınmaza el atma fiiline son vermiş olsa da el atılan dönem
yönünden taşınmaz malikinin ecrimisil talep etme hakkı devam eder.
Yetkili ve Görevli Mahkeme
Taşınmazın aynına ilişkin bu
davalarda bilindiği üzere Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup yine taşınmazın
aynına ilişkin bu davalarda HMK’nın 12. Maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu
yer mahkemesi kesin yetkilidir.
Burada
dikkat etmemiz gereken husus ecrimisil talebinin kamulaştırmasız el atma ile
birlikte istenip istenmediği olacaktır. Şöyle ki; kamulaştırmasız el atmanın
önlenmesi ya da kamulaştırmasız el konulan taşınmaz bedelinin tahsili için
açılan dava ile birlikte ecrimisil talep edilmesi halinde, davanın ortak
yetkili mahkeme olan taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde
açılması gerekir.
Fakat
ayrı bağımsız bir dava ile ecrimisil talep edecek olursanız görevli mahkeme
Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise HMK’nın 16. Maddesi uyarınca
zararın meydana geldiği ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Kamulaştırmasız El Atılan
Taşınmazın Arazi Niteliğinde Olması Halinde
Ecrimisil Hesabı
Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın arazi olması
halinde, ecrimisil gelir metodunu göre hesaplanır. Bilindiği üzere ecrimisil
özü itibariyle haksız işgalden kaynaklı bir tazminat olduğu için, taşınmaz
malikinin yani davacının zararının belirlenmesinde, gerçek zarar ilkesi esas
alınacaktır. Gerçek zarar kısaca davacının mal varlığının haksız işgalden
önceki duruma getirilmesi olarak tanımlayabiliriz.
Bu sebeple mal sahibinin zararı hesaplanırken üst
üste her yıl o bölgedeki taşınmazlarda tarım yapılıp yapılmadığı, hangi tarım
ürünlerinin mutad olarak ekilip ekilmediğinin, nadasa bırakılıp bırakılmadığı,
ecrimisil talep edilen dönemler de sel, kuraklık gibi ürün gelirini düşürecek
etkenlerin olup olmadığı gibi birden fazla unsur göz önüne alınarak gerçek
zararın tespiti yoluna gidilmelidir. Yukarıda saydığımız kriterleri elde etmek
amacıyla “tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorularak resmi veriler elde edip
öylece hesaplama yoluna gidilmelidir.
Kamulaştırmasız El Atılan
Taşınmazın Arsa Niteliğinde Olması Halinde
Ecrimisil Hesabı
Bir taşınmazın arsa niteliğinde olup olmadığının
tespitinde Yargıtayın yerleşik uygulamalarına baktığımızda tapuda yazılan
cinsinin(bağ, bahçe, tarla veya arsa) bir önem arz etmediğini Kamulaştırma
Kanununun 11. Maddesi uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yer alan
taşınmaz tapudaki vasfına/niteliğine bakılmaksızın arsa niteliğinde sayılır.
Yanı sıra taşınmaz 1/1000 ölçekli imar planı dahilinde bulunmasa bile; belediye
veya mücavir alan (bir belediyenin sınırları dışında yer alan ancak imar
mevzuatı gereğince bu belediyenin sorumluluğunda bulunan toprakları ifade eder.)
sınırlarında yer alması ve belediye hizmetlerinden faydalanması ya da üzerinde
yapılaşma olduğu takdirde arsa vasfında olduğu kabul edilmektedir.
Durum
böyle olunca mahkeme önüne gelen uyuşmazlıkta ve tarafların taşınmazın arsa
vasfında olduğunu ileri sürmesi halinde el koyma tarihi itibariyle taşınmazın
arsa olup olmadığını araştırması gerekecektir.
Mahkeme el koyma tarihi itibariyle
taşınmazın arsa vasfında olduğunu tespit etmesi halinde ise, taşınmazın el
atılan dönemde kiraya verilip verilmeyeceği verilecekse nasıl ve ne şekilde
kiralandığının tespiti edilip emsal kira sözleşmeleri istenip, gerektiğinde
çevre emsal taşınmazlardaki kira sözleşmeleri getirilerek ve yapılacak keşif
ile birlikte bilirkişi raporunca taşınmaz ile emsallerin karşılaştırılması
yapılıp hükme varılmalıdır.
Bununla
beraber kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde yukarıda izah ettiğimiz
kıstaslar ilk dönem için aydınlatıldıktan sonra sonraki dönemler için ecrimisil
değeri ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının eklenmesi
suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere ecrimisil miktarı takdir edilir.
Harç ve Vekalet Ücreti
Ecrimisil davası ister kamulaştırmasız el atmanın
önlenmesi ya da kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili davası ile birlikte
açılsın isterse de bağımsız ayrı bir dava olarak açılsın harç ve vekalet
ücretleri nispi olarak hesaplanır. Burada dikkat etmememiz gereken husus ise;
ecrimisil davası kamulaştırmasız el atma ile birlikte açılırsa objektif dava
birleşmesi söz konusu olduğundan dolayı davaların kabul veya reddilen hükümleri
dikkate alınarak harç ve vekalet ücretleri ayrı ayrı takdir edilmesi
gerekecektir.
Ecrimisil Davalarında Faiz
Taleple bağlılık ilkesi gereğince; talep halinde
dönem sonlarından itibaren kademeli faize hükmolunur. Yani mahkemece her yıl
veya dönem sonlarından itibaren faize hükmedilir. Aksi takdirde dava tarihinden
veya ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülür.
Zamanaşımı
Ecrimisil davaları 5 yıllık
zamanaşımına tabidir. Beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye
başlar. Burada davalı tarafın dikkat etmesi gereken zamanaşımı itirazında
bulunmuş olması gerekir. Yoksa bu beş yıllık zamanaşımını hakim re’sen dikkate
alamaz.
Ecrimisil İle İlgili Yargıtay
Kararları
Ecrimisil davalarında davalı tarafça zamanaşımı
definde bulunulduğu takdirde ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Bu 5 yıllık süre dava tarihinden itibaren geriye doğru hesap edilmelidir. (Y5HD, 2016/15263 E. 2018/1207 K.)
Davacı taşınmaza mülkiyetin tespiti ile malik olmuş
ise ecrimisil talepli davanın bu kararın kesinleştiği tarihten sonraki dönem
için değerlendirilmesi gerekir. (Y5HD,
2009/5102 E. 2009/7515 K.)
Özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar hazineye ait
sayılacağından, davacı tapu ile malik oluncaya kadar davalı idarenin haksız
işgalci olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle ecrimisil istemi yönünden
davanın reddine karar verilmesi gerekir. (Y5HD,
2008/3170 E. 2008/4502 K.)
Arsa niteliğindeki taşınmazın ecrimisil bedeli
belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden
geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri,
veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri
sorulmak suretiyle tespit edilip, varsa eksik ve üstün yönleri kıyaslanmak
suretiyle ecrimisil hesabı yapılması gerekir. (Y5HD, 2017/25331 E. 2018/19930 K.)
Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde
taşınmazın dava konusu ilk dönem için ecrimisil karşılığı belirlenip sonraki
dönemler için ise ilk dönem kira parasına ÜFE artış oranı yansıtılması
suretiyle hesaplama yapılmalıdır. (Y5HD,
2016/22325 E. 2018/5863 K.)
Dava konusu taşınmazın bulunduğu ilde kira sözleşmesi
bulunması mümkün iken bir başka ilden ve dava tarihinden sonra düzenlenen kira
sözleşmesinin ecrimisil hesabında esas alınması mümkün değildir. (Y5HD, 2016/17388 E. 2018/4928 K.)
Arazi niteliğindeki taşınmaz ile ilgili olarak
yöredeki münavebe(nöbetleşe ekilin) ürünleri ve bu ürünlerin birim fiyatları
ile dekara verim oranları ilgili resmi kuruluşlardan getirtilerek, tarımsal
gelir metoduna göre her yıl için uğranılan gelir kaybı hesaplanmalıdır. (Y5HD, 2017/17343 E. 2018/17737 K.)
Sulu tarım arazisi vasfındaki taşınmaza
kamulaştırmasız el atılması nedeniyle ecrimisil talep edilmesi halinde sulu
tarım arazisine göre belirlenecek münavebe ürünlerin, yapılacak yıllara ilişkin
fiyat ve maliyet değerlerinin tespiti gerekir.