KIDEM TAZMİNATI NEDİR HAK KAZANMANIN ŞARTLARI NELERDİR

KIDEM TAZMİNATI
Kıdem tazminatı kısaca kanunda belirtilen asgari bir
yıl veya daha fazla bir çalışma süresini dolduran işçilerin çalıştığı
işyerinden ayrılırken geçmiş yıllardaki emeklerine karşılık yine kanunda belirtilen
sebeplerden biriyle son bulması halinde işveren tarafından bu alacak kaleminin
işçi veya işçinin yaşamını yitirmesi halinde kanuni mirasçılarına ödenmesi
gereken bir tazminat çeşididir.
Kıdem Tazminatına Hak
Kazanabilmenin Koşulları
1-İş Kanununa Tabi İşçilerden Olma
Uygulama da birçok işçi 4857 sayılı İş Kanununa tabi
olmakla birlikte aynı kanunun 4. maddesi ile de hangi işlerin iş kanunu
kapsamında olmadığını sıralamıştır. Örneğin; deniz ve hava taşıma işlerinde
çalışanlar, sporcular ve çıraklar iş kanuna tabi değildir denilmiştir.
2- Bir Tam Yıl Çalışma Şartı
1475 sayılı İş
Kanunu m.14/1’de “İşçinin işe başladığı tarihten itibaren
hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için” denilmek
suretiyle işçinin kıdem tazminatına hak kazabilmesi için en az bir yıl süreyle
çalışmış olması gerekmektedir. Öte yandan bir yıllık sürenin başlangıcı hizmet
akdi tarihi değil, fiilen işe başlama günüdür. Ayrıca deneme süreli bir hizmet
sözleşmesinde deneme süresinin başlangıcı esas alınır ve aynı işverenin değişik
işyerlerinde yapılan çalışmalar için tüm süre kıdem tazminatı hesabında nazara
alınacaktır. Yani bu süreler birleştirilecektir. İşçinin hastalık ve kaza gibi
nedenlerle işine gidemediği ve istirahatli geçirdiği süreler işçinin ihbar
önelini altı hafta aşmasına kadar geçecek süre kıdemden sayılır. Bununla
beraber hizmet akdinin askıda bulunduğu süreler kıdem süresine dahil edilmez. Söz
gelimi grevde geçen süreler bu nedenle kıdem tazminatı hesabında dikkate
alınmaz.
3- İşçinin Haklı veya Zorlayıcı
Nedenlerle İş Sözleşmesini Feshetmesi
4857 sayılı İş Kanunun 24. Md.
uyarınca “Süresi belirli olsun veya
olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce
veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir” denmektedir. Madde
hükmündeki koşullar oluşmuş ise ve işçide bu sebeplere dayanarak sözleşmesini
feshederse kıdem tazminatına hak kazanır. Şöyle ki;
I.
Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan
işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya
yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından
ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya
işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II.
Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı
sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya
şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek
suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi
üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler,
davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi
üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse yahut işçiyi
veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler
yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç
işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya
ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya
üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu
işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin
ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya
ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş
tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye
yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı
zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa yahut
çalışma şartları uygulanmazsa.
III.
Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir
haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya
çıkarsa.
Yanı sıra işçi bu üç koşulun dışında
bazı hallerde de kıdem tazminatı hak kazanabilecektir. Şöyle ki;
a-) Kadın İşçinin Evlenme Hali
Kadın işçinin evlenmesi durumunda evlendiği tarihten
itibaren bir yıllık süre içerisinde hizmet sözleşmesini feshetmesi kıdem
tazminatına hak kazanmasını sağlayacaktır. Buradaki tek koşul kadın işçinin bir
yıllık zamanaşımı içerisinde sözleşmesini feshetmesi gerekir. Bu koşulu
sağladığı vakit isterse evlilik sebebiyle hizmet sözleşmesini feshedip ertesi
gün başka bir iş yerinde çalışmaya başlaması bu tazminata engel değildir.
Ayrıca bir yıllık sürenin başlangıç tarihi ise resmi nikâhı yaptıkları
tarihtir.
b-) Erkek İşçinin Muvazzaf Askerlik
Hali
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14.
maddesi hükmü uyarınca muvazzaf askerlik hizmeti için işyerinden ayrılan işçi
kıdem tazminatına hak kazanır. Fakat işçinin askere gidişi iş yerini terkinden
kısa veya makul bir süre içerisinde olmalıdır. Örneğin işten ayrıldıktan 1 yıl
sonra askere gitmesi makul bir süre değildir. Ancak uygulama da şöyle bir
problem karşımıza çıkıyor. İşçi askere gideceği için işverenden kıdem tazminatı
talebinde bulunuyor, işveren de işçinin talebine tamam veririm ama askerden
döndükten sonra seni işe almam. Ya kıdem talep etme döndüğünde alalım seni ya
da kıdemi istiyorsan dönüşte işi unut. Tarzında işçiye baskı kuruyor. Öncelikle
şunu söyleyelim ki işverenin bu tutumu hukuka aykırıdır. 4857 sayılı İş Kanunun
31/4 fıkrası uyarınca “Herhangi bir
askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden
başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski
işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka
isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır”. Denilmek
suretiyle işverenin yükümlülüğünü belirtmiştir.
Bu
demektir ki işçilerin kıdem tazminatını talep ettiğin de böyle bir tutum ile
karşı karşıya kalmaları halinde endişe etmemeleri gerekir. Fakat işçi işini
seviyorsa askerden döndükten sonra orada devam etmeyi düşünüyorsa kıdem
tazminatını talep etmesine gerek yoktur. Çünkü askerden döndükten sonra tekrar aynı
işinize döndüğünüz de geçmişe dönük kıdem süreniz silinmeyecektir. Yani işçi ileri
ki bir zamanda o işten ayrıldığın da kıdem tazminatı hesaplanırken geçmiş
hizmeti hesaba katılır. Sadece işçi 6 aylık askerlik yaptıysa bu süre kıdem
hesabına katılmaz. Hülasa işçiler bakımından her iki durumda lehlerinedir
endişelenecek bir durum söz konusu değildir.
c-) İşçinin Yaşlılık, Malullük ve
Toptan (Emeklilik) Ödeme Almak Amacıyla Hizmet Sözleşmesini Feshi Durumunda
1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesine göre “bağlı
bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya
malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla” feshedilmesi halinde kıdem tazminatına hak
kazanılır.
d-) İşçinin Ölümü
İşyeri içinde veya dışında ölmesi durumunda
mirasçıları kıdem tazminatını talep edebilirler.
İşyerinin Devrinde Kıdem
Tazminatında Sorumluluk
4857 sayılı İş Kanunun 6 Md. uyarınca “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir
işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde
veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile
birlikte devralana geçer.
Yukarıdaki hükümlere göre devir
halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken
borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu
yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki
yıl ile sınırlıdır.” Denilmek suretiyle sorumluluğu hem eski işverene hem
yeni devralana birlikte yüklemiştir.
Ancak
işyerinin devri halinde kıdem tazminatındaki sorumluluk bakımından 4857 sayılı
kanun değil 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu
bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde
sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı
bakımından gündeme gelmeyecektir.
Kıdem Tazminatının Hesabı
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması
gerekilen ilk kıstas ücret olacaktır. Ücret ise işçinin iş sözleşmesinin
feshedildiği anda geçerli olan “son
giydirilmiş brüt ücret” üzerinden kıdem tazminatı hesaplanacaktır.
Giydirilmiş ücretten kastımız; işverenin işçiye sağladığı ücret dışındaki ek
sosyal menfaatlerdir. Yol, yemek parası gibi. Brüt ücret ise; işçiye ödenen
maaşının kesinti ve vergiler alınmadan ki haline brüt ücret denir. Söz gelimi
ülkemiz de asgari ücret ile çalışan işçilerin aldığı aylık brüt ücretleri 2023
yılı için 13. 414 – TL’dir. Örneğin işveren yol ve yemek yardımı da sağlıyorsa
işçiye kıdem hesabında aylık brüt ücretine bu sosyal yardımlarda eklenip
hesaplanmalıdır.
Kıdem Tazminatında Faiz
Kıdem tazminatına bankalarca mevduata uygulanan en
yüksek faiz ödenmesi gerekir. Faizin başlangıcı ise “iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren” hükmedilmesi gerekmektedir.
Faizin
başlangıcı hususunda toptan ödeme (emeklilik) almak için işyerinden ayrılan
işçinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumuna işçinin başvurduğuna dair
yazının işverene verildiği tarih faiz başlangıç tarihi olarak kabul
edilecektir. Fakat bu belge işverene verilmemiş ise faiz başlangıcı, davanın
açıldığı ya da icra takibinin başladığı tarih olacaktır.
Bir
de işe iade durumlarında ise; Yargıtay işe iade davası sonrasında işçinin
süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih
tarihi olmakla, kıdem tazminatı faiz başlangıcı da işçinin işe alınmayacağının
açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur. (Y9HD 2018/3860 E. 2022/8785 K.) şeklinde
düzenlenmiştir.
Kıdem Tazminatı İle İlgili Yargıtay
Kararları
Davacı işçinin iş sözleşmesinin askıda olduğu
süreler kıdem süresinden sayılmaz. (Y22HD
2017/29856 E. 2020/6071 K.)
Kıdem tazminatı hesabında farklı şirketlerde geçen
sürelerden davalı şirketin sorumlu tutulabilmesi için aralarında herhangi bir
hukuki ilişki bulunduğu ispatlanmalıdır. (Y22HD
2016/24568 E. 2019/23488 K.)
Kıdem tazminatına esas sosyal yardımlı giydirilmiş
ücret hesabına işverence sağlanan ayni yardımların (ikramiye, yakacak yardımı,
giyecek yardımı, servis, yemek yardımı ve benzeri ödemeler ayni ödemedir ve
kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.) işverene maliyeti olan tutarların
eklenmesi gerekir. (Y9HD 2017/822 E.
2020/15489 K.)
Davacı dava dilekçesinde belirtmedikçe tanık
ifadesine göre giydirilmiş ücrete yemek ve servis ücreti eklenerek giydirilmiş
ücretin hüküm altına alınması hatalıdır. ‘’ Somut uyuşmazlıkta, dava
dilekçesinde, işyerinde davacı işçiye ayni olarak yol ve yemek menfaati
sağlandığı gibi bir iddiada bulunulmamıştır. Buna rağmen bilirkişice hesaplama
da tanık beyanları esas alınarak yemek ve yol yardımı esas ücrete eklenmesi
mümkün değildir.’’ Yani kısaca dava dilekçenizde işçi vekili iseniz bunu
somutlaştırıp yazacaksınız. (Y9HD
2017/18421 E. 2020/15252 K.)
Apartman görevlisinin kullandığı konut, su, elektrik
ve ısınma yardımı sağlandığının anlaşılması halinde bu tutarlar da nazara alınarak
giydirilmiş brüt ücret hesaplanmalıdır. (Y22HD
2017/26675 E. 2020/476 K.)
İşveren davacıyı depo şefi iken şoför olarak
çalıştırılmak istenmesi esaslı nitelikte değişiklik olup, işçinin iş akdini
feshetmesi haklı fesihtir. (Y9HD
2016/20534 E. 2020/7996 K.)
İşçiye her yıl sadece beş gün yıllık izin
kullandırılmış olması haklı fesih nedenidir. (Y9HD 2019/2658 E. 2019/7313 K.)
İşveren vekili tarafından işyerinde hakarete maruz
kalan ve psikolojik tacize uğrayan işçinin iş sözleşmesi feshi haklıdır. (Y9HD 2017/18581 E. 2020/15562 K.)
Geçmiş ücretlerinin düzensiz ve gecikmeli ödenmesi o
anda ücret alacağı bulunmasa da haklı fesih nedenidir. (Y9HD 2017/16525 E. 2020/6601 K.)
Davacının ücretinin SGK’ ya eksik bildirilmesi de
haklı fesih gerekçesini oluşturur. (Y9HD
2016/21045 E. 2020/8797 K.)
İşçinin, iş sözleşmesini haklı nedenle
sonlandırmasının ardından hemen bir başka işyerinde işe başlamış olması feshin
haklılığını ortadan kaldırmaz. (Y22HD
2016/32872 E. 2020/5006 K.)
Haklı neden olmadan istifa eden işçi
kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. (Y22HD
2014/27627 E. 2026/2233 K.)