Çekişmeli Boşanma Davası

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI
Çekişmeli boşanma davası, evli çiftlerin karşılıklı
anlaşma sağlayamaması durumunda, bir tarafın boşanma talebi üzerine mahkemeye
başvurmasıyla başlayan bir süreçtir. Bu tür davalarda, eşler boşanma, nafaka,
velayet, mal paylaşımı gibi konularda uzlaşmaya varamadıkları için yargı yoluna
başvururlar. Çekişmeli boşanma davaları, hem hukuki hem de duygusal olarak
zorlu süreçler olabilir ve bu süreçte tarafların taleplerini ve savunmalarını
mahkemede etkin bir şekilde dile getirmesi gerekmektedir.
Çekişmeli Boşanma Davasının
Sebepleri
Türk Medeni Kanunu, çekişmeli boşanma davalarının
açılabileceği belirli hukuki sebepleri düzenlemiştir. Bu sebepler genel ve özel
sebepler olarak ikiye ayrılır:
1. Genel Sebep: Evlilik Birliğinin
Temelinden Sarsılması (TMK m.166/1)
Evlilik
birliğinin temelinden sarsılması, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik, saygı
ve sevgi bağının kaybolması gibi durumların yaşanması durumunda öne sürülen
genel bir boşanma sebebidir. Evlilik birliğinin sürdürülmesi taraflar için
çekilmez hale geldiğinde, bu sebebe dayanılarak boşanma talep edilebilir.
2. Özel Sebepler:
Zina (TMK m.161): Eşlerden birinin zina yapması durumunda diğer eşin
bu nedene dayanarak boşanma davası açma hakkı vardır. Zina, özel bir boşanma
sebebi olarak kabul edilir ve bu durumu kanıtlamak davacının sorumluluğundadır.
Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur
Kırıcı Davranış (TMK m.162):
Eşlerden biri, diğer eşin hayatına kast etmesi, ona ağır hakaretlerde bulunması
veya onurunu kıracak şekilde davranması durumunda boşanma talep edilebilir.
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat
Sürme (TMK m.163): Eşlerden
birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir yaşam sürmesi
durumunda diğer eş, boşanma talebinde bulunabilir.
Terk (TMK m.164): Eşlerden biri, diğerini terk etmiş ve bu terk
durumu en az altı ay devam etmişse, terk edilen eş boşanma davası açabilir.
Akıl Hastalığı (TMK m.165): Eşlerden birinin evlilik süresince akıl hastalığına
yakalanması ve bu hastalığın tedavi edilemez olması durumunda, diğer eşin bu
durumu gerekçe göstererek boşanma davası açma hakkı vardır.
Çekişmeli Boşanma Davasında Hukuki
Süreç
Çekişmeli
boşanma davasında hukuki süreç, davanın açılmasıyla başlar ve çeşitli aşamaları
içerir:
Davanın
Açılması: Taraflardan biri, boşanma sebebini belirterek mahkemeye başvurur. Bu
başvuruda, boşanma sebebinin hukuki dayanakları ve deliller belirtilir.
Ön
İnceleme: Mahkeme, dilekçelerin teatisi sonrasında ön inceleme duruşması yapar.
Bu duruşmada, taraflar iddia ve savunmalarını sunar, mahkeme de delillerin
toplanmasına karar verir.
Delil
Toplanması: Taraflar, iddialarını ispatlamak amacıyla delillerini sunar. Bu
deliller tanık beyanları, belgeler, bilirkişi raporları ve diğer hukuki
deliller olabilir.
Duruşmalar:
Delil toplama sürecinin ardından, duruşmalar yapılır ve tarafların iddiaları
dinlenir. Mahkeme, boşanma sebebinin var olup olmadığını ve diğer taleplerin
haklılık durumunu değerlendirir.
Karar:
Mahkeme, delilleri değerlendirdikten sonra boşanma talebi hakkında karar verir.
Karar, tarafların boşanmasına, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi hususların
belirlenmesine yönelik olabilir.
Çekişmeli Boşanma Davası ile İlgili
Yargıtay Kararları
Yargıtay,
çekişmeli boşanma davalarında verilen kararların temyiz edilmesi üzerine, bu
davaların hukuka uygunluğunu denetler ve içtihat oluşturur. Son dönemde
Yargıtay’ın verdiği bazı kararlar, çekişmeli boşanma davalarındaki önemli
ilkeleri vurgulamaktadır:
Evlilik
Birliğinin Temelinden Sarsılması Sebebiyle Boşanma: Yargıtay, eşler arasında
uzun süren geçimsizlik ve sürekli tartışmaların evlilik birliğinin temelinden
sarsılması için yeterli sebep olabileceğine karar vermiştir. Bu durumda,
evliliğin devamının taraflar için çekilmez hale gelmesi boşanma kararı
verilmesi için yeterli görülmüştür.
Zina
Sebebiyle Boşanma: Yargıtay, zina sebebiyle açılan davalarda, zinanın
kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, aksi takdirde davanın reddedileceğini
vurgulamıştır. Ayrıca, zina yapan eşin, bu fiilinden dolayı maddi ve manevi
tazminat ödemekle yükümlü olabileceğine hükmedilmiştir.
Terk Sebebiyle Boşanma: Terk sebebiyle açılan davalarda, Yargıtay, terk eden eşin mazeretsiz olarak evi terk etmesinin ve bu durumun altı ay boyunca devam etmesinin boşanma için geçerli bir sebep olduğunu belirtmiştir. Ancak terk eden eşin, haklı bir sebep olmaksızın evi terk etmesi gerektiğini de vurgulamıştır. Bu kararlar, çekişmeli boşanma davalarının inceliklerini ve hukuki dayanaklarını ortaya koyarak, tarafların haklarını koruma konusunda önemli bir rehber sunmaktadır.
Sonuç
Çekişmeli
boşanma davaları, evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde hukuki ve
duygusal olarak zorlayıcı olabilen davalardır. Bu davalarda, tarafların
iddialarını hukuki sebeplere dayandırmaları ve delillerle desteklemeleri
önemlidir. Yargıtay kararları, bu süreçte tarafların haklarını koruyacak ve
adaletin sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde önemli içtihatlar sunmaktadır.